konya ocak 2011
ibn. batuta d1304-ö1369
..konya gayet büyük bir şehir olup güzel binalara sayısız ark ve akarsulara bağ ve bahçelere sahiptir.....
..şeyh celaleddin gençliğinde müderris ve fakih olarak bu şehirdeki medresesinde öğrencileri yetiştirmekte iken günlerden birinde medreseye başında bir tepsi helva ile bir helvacı gelir.. tepsideki helva samsa samsa kesilmiş olup her parçası bir kuruşa satılmaktadır.. helvacı şeyhin bulunduğu yere geldiği zaman şeyh helvacıya tepsiyi getir der.. helvacı tepsiden bir samsa helva alıp şeyhe verir.. şeyh onu yer.. bunun üzerine helvacı başka kimseye birşey vermeden medreseden çıkar gider.. şeyh ise onun ardından öğrencileri yüzüstü bırakıp koşar.. öğrenciler bir süre beklerler sonra şeyhlerinin ne olduğunu araştırmaya başlarlar.. fakat nereye gittiğini öğrenemezler..
yıllar sonra şeyh döner gelir ancak artık o dörtlüğün ikişer mısraı kafiyeli kimsenin anlamadığı farsça şiirlerden başka birşey söylememektedir.. eski öğrencileri şeyhlerinin bu halini benimserler ağzından çıkan şiirleri de yazıp tespit etmeye başlarlar.. böylece mesnevi adı verilen kitap meydana gelir.. bu ülke halkı sözü edilen bu kitaba büyük değer verirler onun sözlerine saygı gösterirler öğrenmeye çalışırlar cuma günleri tekke ve dergahlarda onu okurlar...